Anasayfa

Küresel plastik politikaları, işlenmemiş plastik üretimini 2040 yılına kadar nasıl yüzde 30 azaltabilir?

Yeni bir rapor, dünya çapında plastik kullanımında büyük bir düşüşe yol açabilecek 15 politikayı vurguluyor; ancak hükümetler bu politikaları yeni bir küresel plastik anlaşmasının parçası olarak benimseyecek mi?

5 Dakikalık Okuma
|
Biyoçeşitlilik ve Ekosistemler

Küresel plastik politikaları, işlenmemiş plastik üretimini 2040 yılına kadar nasıl yüzde 30 azaltabilir?

 

Yeni bir rapor, dünya çapında plastik kullanımında büyük bir düşüşe yol açabilecek 15 politikayı vurguluyor; ancak hükümetler bu politikaları yeni bir küresel plastik anlaşmasının parçası olarak benimseyecek mi?

Yeni araştırmalar, sağlam bir küresel plastik politikası rejiminin her yıl yanlış yönetilen plastik miktarını yüzde 90 oranında azaltabileceğini ve fosil yakıtlı plastik üretiminde 17 yıl içinde yüzde 30'luk bir düşüş sağlayabileceğini ortaya çıkardı.

İskandinav Çevre ve İklim Bakanlar Konseyi tarafından hazırlanan ve danışmanlık şirketi Systemiq tarafından geliştirilen rapor, 15 küresel politikanın plastik yaşam döngüsüne müdahalesiyle, küresel plastik üretiminde 2019 seviyelerine göre yüzde 30'luk bir düşüşün, küresel geri dönüşüm üretiminde yedi kat artışın ve 2040 yılına kadar yanlış yönetilen plastik hacimlerinde yüzde 90'lık bir azalmanın nasıl sağlanabileceğini gösteriyor.

Systemiq'e göre, plastik kirliliğiyle mücadele için ortak bir eylem yapılmadığı takdirde, 2019'da 430 milyon ton (Mt) olan işlenmemiş plastik üretimi 2040'ta 712 Milyon tona sıçrayabilir; yani çevreyi doğrudan kirleten yanlış yönetilen plastik hacimleri neredeyse iki katına çıkabilir.

Raporu ortaya koyan araştırma, hükümetlerin plastik kirliliğini 2050 yılına kadar sona erdirmeyi amaçlayan küresel bir plastik anlaşmasının şartlarını müzakere ettiği bir dönemde gerçekleştirildi. Bu plastik anlaşması, toksik maddelerin yönetimine yönelik ortak uluslararası kurallar ve standartlar oluşturacağı umulan, yasal olarak bağlayıcı bir belge.  

İzlanda Çevre, Enerji ve İklim Bakanı ve İskandinav Konseyi Başkanı Gudlaugur Thór Thórdarson da raporun hükümetlerin iddialı bir plastik anlaşması müzakere etme ihtiyacının altını çizdiğini söyledi.  Thórdarson, "İddialı bir plastik anlaşması, plastik kirliliğini 2040 yılına kadar sona erdirmek için eşsiz bir fırsattır. Bu rapor, mevcut küresel politikaların, iyileştirilmiş olsa bile, plastik kirliliğini tamamen çözmediğini gösteriyor. Bu nedenle, zorlu müzakerelerle yüzleşmek, daha fazla yeniliği teşvik etmek, yeni bilgiler toplamak ve bu hedefe ulaşmak için daha iddialı politikaları harekete geçirmek zorunda kalacağız. Geleceğimiz için, gerçek anlamda döngüsel bir plastik ekonomi ve temiz okyanuslar istiyoruz." dedi.

Araştırmada ortaya konan, işlenmemiş plastik miktarını azaltma hedefleri, plastik atık ticaretine yönelik kısıtlamalar, çevredeki plastiklere yönelik azaltma ve ortadan kaldırma programları, güvenli yeniden kullanım, onarım, dayanıklılık ve uygun maliyetli geri dönüşüm için tasarım kuralları ve gerekli geri dönüşüm oranları gibi önerilerin yanı sıra, rapor aynı zamanda hükümetleri, deniz kaynaklarını ve insan sağlığını tehdit eden görünmez plastik lifler olan mikroplastiklerle mücadele eden politikalar uygulamaya çağırıyor.

Rapor, önerdiği müdahalelere rağmen 2050 yılına kadar kabaca 13 milyon ton plastiğin yanlış yönetilmesinin beklendiğini ve bunun 5 Mt'unun mikroplastik olacağını belirtiyor. Rapor, bu nedenle, bu artık plastiklerle mücadele edebilecek çözümler sunmak için daha fazla inovasyona, araştırmaya ve verilere ihtiyaç olduğu konusunda uyarıyor.

Raporda, önerilen politikaların, plastik atık toplama ve yönetimine olan ihtiyacı azaltacağı ön görüldüğünden 2025 ile 2040 yılları arasında dünya genelindeki hükümetler için net tasarruf sağlayacağı belirtiliyor. Ancak rapor, bu tasarruflardan ağırlıklı olarak mevcut geri dönüşüm ve atık yönetimi altyapısına sahip bölgelerin yararlanacağını, altyapıya sahip olmayanların ise harcamalarını artırması gerekeceğini de ekliyor. Bu nedenle, önümüzdeki plastik anlaşması müzakerelerine finansman konusundaki tartışmalar damgasını vuracak gibi görünüyor. Raporda ayrıca önlenemeyen veya geri dönüştürülemeyen plastiklerin kontrollü imhasının 2040 yılına kadar devam etmesi gerekeceği belirtiliyor.

Systemiq, politikacıların tavsiyelere uyması durumunda plastiklerden kaynaklanan sera gazı salımlarının kabaca 2019 seviyeleriyle aynı kalacağını, ancak 2040 için mevcut tahminlere göre yüzde 40 daha az olacağını söyledi.

Norveç İklim ve Çevre Bakanı Espen Barth Eide de "Yeni ve etkili kontrol önlemleri olmadığında, plastik üretimi 20 yıl içinde iki katına çıkacak ve plastiklerin havaya, karaya ve suya salımı da aynısını izleyecek. Şu an 2024 sonuna kadar etkili bir plastik anlaşması geliştirmek için bir fırsatımız var" dedi.

Hükümetlerin raporda önerilen birçok politikayı ilerletecek yeni bir anlaşma sunmaya istekli olduklarına dair umutlar nispeten yüksek. İyi yönetilen geri dönüşüm sistemlerinin ve sağlam politikaların, işlenmemiş plastiğe olan talebin azaltılmasına ve daha döngüsel bir plastik ekonomisi yaratılmasına yardımcı olabileceğine dair çok sayıda kanıt var.

Ancak rapor aynı zamanda, bir anlaşmaya varılması durumunda aşılması gereken bazı jeopolitik gerilimlerin ve finansman zorluklarının yanı sıra, plastik endüstrisinin büyük ayak izini tamamen ortadan kaldıracak oldukça ciddi yeniliklere olan acil ihtiyacı da vurguluyor.

S360'ta ortak değer yaratmayı odağımıza alarak günümüzün en önemli sürdürülebilirlik problemleri üzerine stratejik öneriler geliştiriyor, böylece kârı amaçla birleştiriyoruz.

Detaylı bilgi için kurumsal web sitemizi ziyaret edebilirsiniz: www.s360.com.tr

İlginizi çekebilecek diğer makaleler

3 Dakikalık Okuma
July 26, 2024

Veriler, geçtiğimiz 12 aylık dönemde sıcaklıkların sanayi öncesi dönem ortalamasının 1,5 derece üzerinde olduğunu gösteriyor

4 Dakikalık Okuma
July 26, 2024

Dünya Mülteciler Günü: Yenilikçi yaklaşımlar sürdürülebilir geçim kaynaklarının inşasına nasıl yardımcı olabilir?

2 Dakikalık Okuma
July 26, 2024

Kuşaklar arası liderlik iş dünyasını ve toplumu güçlendirebilir