Anasayfa

Kadınlara yatırım yapmak neden bir insan hakları meselesi?

Kadınlara yatırım yapmak hem ekonomik bir zorunluluk hem de bir insan hakları meselesi. Bu bir insan hakları sorunu, çünkü küresel ekonomik ve finansal sistemler cinsiyet eşitsizliğini sürdürmekte suç ortaklığı içindeler. Ancak aynı zamanda, bu zorlukları aşmak ve tüm kadınların haklarını elde edebileceği bir dünya inşa etmek için finansal kaynaklara ihtiyaç olduğu belirtiliyor. Kadınlara yatırım yapmak, kadınların gelişmesine olanak tanıyor ve bu da refaha finansal olarak ölçülebilen bir katkı sağlıyor.

4 Dakikalık Okuma
|
Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Çeşitlilik

Kadınlara yatırım yapmak hem ekonomik bir zorunluluk hem de bir insan hakları meselesi. Bu bir insan hakları sorunu, çünkü küresel ekonomik ve finansal sistemler cinsiyet eşitsizliğini sürdürmekte suç ortaklığı içindeler. Ancak aynı zamanda, bu zorlukları aşmak ve tüm kadınların haklarını elde edebileceği bir dünya inşa etmek için finansal kaynaklara ihtiyaç olduğu belirtiliyor. Kadınlara yatırım yapmak, kadınların gelişmesine olanak tanıyor ve bu da refaha finansal olarak ölçülebilen bir katkı sağlıyor.

Finansal ve ekonomik sistemler cinsiyet eşitliği için çalışmıyor

Mevcut finansal sistem kâr odaklı olduğundan dolayı yatırımcıların çıkarları, kadınların ihtiyaçları ve öncelikleriyle uyuşmadığında kadınların zararına kararlar verilebiliyor. İklim değişikliği, fosil yakıtların, sosyal ve çevresel maliyetler dikkate alınmaksızın sınırsız tüketiminin bir sonucu olsa da iklim krizi kadınları ve kız çocuklarını orantısız bir şekilde etkiliyor.  

Küresel olarak iç içe geçmiş pazarlar ve kurumlar, kadınların deneyimlerini ve fırsatlarını her zaman adil bir şekilde şekillendirmiyor. Örneğin iş dünyasında kadınlarla ilgili olarak patriarkal normlar ve kadınlarla ilgili tutumlar nedeniyle karşılığında bir maaş alınmayan  bakım ve ev işlerini daha çok kadınlar yapmak durumda kalıyor. Bu durum da kadınların ekonomik etkinliklerini, özerkliklerini ve refahlarını kısıtlıyor. Kadınlar erkeklere göre üç kat daha fazla ücretsiz bakım işi yapmalarına rağmen gayrisafi yurtiçi hasıla (GSYİH) gibi hesaplamalara dahil edilmedikleri için bu işlerin ekonomik değeri yok sayılıyor. Ayrıca, dünya genelinde kadınlar erkeklerin yasal haklarının sadece %64'üne sahip  ve bu eşitsizlik kadınların ekonomik fırsatlarını da etkiliyor. Kadınlar, düşük ücretli sektörlerde daha fazla iş fırsatı bulurken, kazanç potansiyelinin daha yüksek olduğu alanlarda ise iş bulmakta zorlanıyorlar. Bu, erkeklerle kadınlar arasındaki ücret eşitsizliklerini sürdüren faktörlerden sadece biri. Küresel olarak, ücretli iş gücündeki kadınlar, erkeklere göre ortalama %20 daha az kazanıyor ve bu fark kimi ülkelerde %35'e kadar çıkıyor.

Kadınların haklarını gerçekleştirmek için finansal kaynaklara ihtiyaç var

Finansal sistemin kadınlar için yarattığı zorluklara rağmen, cinsiyet eşitsizliğini tersine çevirmek yine finansal kaynak gerektiriyor. Küresel cinsiyet eşitliği hedeflerine ulaşmak için gereken yıllık maliyet açığı, 360 milyar Amerikan Doları. Mevcut duruma göre, 2030'a kadar 342,2 milyon kadının ve kız çocuğunun hala aşırı yoksulluk içinde yaşamaya devam edecekleri öngörülüyor. Cinsiyet eşitliği için en önemli alanlardan biri olan sosyal koruma, yoksulluğu ve savunmasızlığı azaltmak için kritik rolde. Ancak, geniş kapsamlı sosyal koruma sistemleri tarafından kapsanan kadınların oranı sadece %26,5.  

Kadınlar, finansal kaynakların yanı sıra bilgi, teknoloji ve doğal kaynaklara erişime de ihtiyaç duyuyor. 2022 yılında, 2,7 milyar insanın hala internet erişiminden yoksun olması da teknoloji çağında kadınların iş bulmalarını veya kurmalarını engelleyen büyük bir unsur. Ayrıca, kadınların tarımsal araziler üzerinde mülkiyet haklarına sahip olma olasılıkları daerkeklere göre daha düşük.

Gelişen kadınlar refahı artırıyor

Toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadınların güçlendirilmesi hedeflerine ulaşmak için ekonomik katkı da zorunluluk değil, çünkü insan haklarına değer biçilemez. Ancak biliyoruz ki kadınlar; ekonomiye meslekleri ve girişimcilik yoluyla doğrudan katkıda bulunurken, aynı zamanda ücretsiz ev ve bakım işlerinin büyük bir kısmını üstlenerek dolaylı olarak da katkıda bulunuyor. Veriler, toplumsal cinsiyete dayalı ücret açığını kapatmanın GSYİH’yi %20 oranında artırabileceğini gösteriyor.  

Kadınlara yatırım yapmak bir fırsat olabilir. Bakım hizmetlerindeki mevcut açıkların kapatılmasının ve insana yakışır işlerin yaygınlaştırılmasının 2035 yılına kadar yaklaşık 300 milyon istihdam yaratacağı tahmin ediliyor. Araştırmalar ayrıca, bakım sektörüne yapılacak yatırımın, inşaat sektörüne yapılacak eş değer bir yatırımın neredeyse üç katı kadar istihdam yaratabileceğini ve %30 daha az sera gazı emisyonu üretebileceğini gösteriyor.

Kadın haklarını bir yatırım konusu olarak tanımak, kadınların haklarını gerçekleştirmelerine, yoksulluk döngüsünden kurtulmalarına ve gerçekten gelişmelerine olanak tanıyabilecek dönüştürücü çözümler yaratmak için kritik önem taşıyor. Kadınlara yatırım yapmak, kapsayıcı toplumlar inşa etmenin temel taşı.  

S360'ta ortak değer yaratmayı odağımıza alarak günümüzün en önemli sürdürülebilirlik problemleri üzerine stratejik öneriler geliştiriyor, böylece kârı amaçla birleştiriyoruz.

Detaylı bilgi için kurumsal web sitemizi ziyaret edebilirsiniz: www.s360.com.tr

İlginizi çekebilecek diğer makaleler

4 Dakikalık Okuma
November 22, 2024

Yapay zekâ şirketlerinin “etik badana”larına kanmayın

3 Dakikalık Okuma
November 22, 2024

Küresel biyoçeşitlilik telafisi işe yaramıyor – Uzmanlar yerel çözümleri öneriyor

5 Dakikalık Okuma
October 11, 2024

Avrupa yeşil hidrojen vizyonunu nasıl daha güçlü bir şekilde hayata geçirebilir?