İklim krizi ile mücadelede ölçeklenebilir teknolojiler

Andrew Savage’ ın GreenBiz platformunda yayımladığı bir makaleye göre iklim krizi gibi büyük ölçekli sorunlar karşısında krizi çabucak çözebilecek tek bir sihirli buluşu aramak yerine, ölçeklenebilir küçük teknoloji odaklı inovasyonları geliştirmeye odaklanmak daha faydalı olabilir. Bugün etrafımıza baktığımızda bu profile uygun, ölçeklenebilir ve yüksek etki yaratan çeşitli inovasyon örnekleri görmek mümkün.

Isı pompaları

Rusya’nın Ukrayna’yı işgali dünyadaki enerji fiyatlarını artırdığı gibi Rusya’dan gelen enerji kaynaklarına büyük oranda bağlı olan Avrupa’yı sosyal ve ekonomik alanlarda krize sürükledi. Bu nedenle alternatif enerji üretim sistemlerine olan talep yükseldi.

Bu alternatiflerden biri hava kaynaklı elektrikli ısı pompaları. Bu sistem, binaları verimli bir şekilde ısıtıp soğutarak, gaz kullanan yoğuşmalı kazanlardan daha düşük bir karbon ayak iziyle küresel olarak ısınma ihtiyacının %90’ınını karşılayabilir.

Rusya’nın işgalinden sonra çevreci Bill McKibben “Barış ve Özgürlük için Isı Pompaları” sloganıyla Biden hükümetinin bu yeni gelişen teknolojiyi desteklemesi için farkındalık oluşturdu. Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Joe Biden, 6 Haziran tarihinde bu çağrıya, ilgili teknolojinin gelişmesi için gereken teşvikleri Enflasyon Azaltma Yasası’nın (Inflation Reduction Act) iklim bölümüne eklenmesiyle cevap verdi.

Mikromobilite

Bir diğer ölçeklenebilir teknoloji alt başlığı ise mikromobilite (elektronik skuter ve elektronik bisikletler). Isı pompaları gibi bu hafif araçlar da verim sağlama konusunda kayda değer bir başarıya sahip.

Verimlilikleri sayesinde popüler elektronik bisikletlerin çoğu bir galon benzin fiyatına yaklaşık 3218,7 kilometre (2000 mil) yol katedebiliyor. Yaygın kullanımları ve düşük karbon salımı nedeniyle bu teknolojilerin yaklaşık 3-8 km arasındaki yolculuklarda arabaların yerini alabileceği öngörülüyor.

Ortak elektrikli ulaşım şirketi olan Lime’ın verilerine göre Lime sürücüleri sayesinde ortalama olarak 79 milyon araba yolculuğu engellenmiş oldu.

Yakın tarihli bir Oxford araştırmasına göre net sıfır hedefine ulaşmak adına bisiklet sürmek elektrikli araç kullanmaktan 10 kat daha önemli. Bu anlamda, e- mobilite az miktarda altyapı gerektirdiği için kısa sürede büyük bir çevresel etki yaratabilir.

Bu etki politika yapıcıların da dikkatini çekmeye başladı. Örneğin, San Francisco hükümeti kuryeler için ücretsiz olarak elektrikli bisiklet dağıtıyor. Washington hükümeti bisiklet alabilmeleri için öğretmenlere 200$ değerinde teşvik sağlıyor. Vermont ise Amerika Birleşik Devletleri’nde 400$’lık indirim sağlayan bir elektrikli bisiklet programını yürüten ilk eyalet.

Çift taraflı elektrikli araç şarjı

Isıtma, soğutma, ulaşım ve birçok alanda elektrikli sistemlere geçiş artmaya başladı. Bu doğrultuda çift taraflı şarj teknolojilerinin karbon salımını azaltma konusundaki potansiyeli öne çıkıyor.

Bir araç çift yönlü kapasite ile donatıldığında ömrünün yaklaşık %96’sını durarak geçirmesine rağmen küçük birer güç bankasına dönüşebilir. Yenilenebilir enerjiler kesintili olmalarına rağmen, ürettikleri enerji saklanabilir ve talep doğrultusunda dağıtılabilir. Bu sayede, şebekeden enerji tüketimi dengelenerek yenilenebilir enerjilerin enerji üretimindeki payı artırılabilir. Dolayısıyla enerji talebinin ve beraberinde gelen karbon salımının arttığı bu dönemde, elektrikli araçlar salımların azaltılmasına katkı sağlayan güç istasyonlarına dönüşebilir.

Tüm bu çözümler her ne kadar sürdürülebilir sistemlere geçiş için gerekli politikaların ve teknolojik dönüşümlerin yerini almaktan uzak olsa da inovasyon ekosisteminde karbon salımını azaltmak ve verimi artırmak için görmezden gelinmeyecek bir öneme sahipler.

‍