İklim Kırılganlık Endeksi eşitsizlikleri gözler önüne seriyor

İklim Kırılganlık Endeksi, çığır açan bir araç olarak ortaya çıkarak çeşitli eşitsizlikleri gözler önüne seriyor. Araştırmacılar, bu çığır açan aracın politika değişikliklerini yönlendirmeye yardımcı olacağını umuyor.

Cleophus Sharp, dört yaşında nefes almada zorluk çektiğinde, ailesi onu Houston'daki bir hastaneye götürdü. Houston'daki Pleasantville mahallesinde büyüyen Sharp, bölgedeki zehirli havadan dolayı neredeyse ölüyordu. İki hafta boyunca oksijen çadırında kaldıktan sonra ancak eve dönebildi.

Sharp, örgütlenme çalışmaları sayesinde mahallesindeki hava kirliliğinin astım gibi sağlık sorunlarına neden olabileceğini öğrendi. Pleasantville, büyük otoyollar ve uluslararası nakliye bağlantıları gibi etkenlerle çevrili, Texas A&M Üniversitesi ve Achieving Community Tasks Successfully gibi topluluk grupları tarafından geliştirilen ABD İklim Kırılganlığı Endeksi'ne göre ulusal iklim kırılganlığı açısından yüksek riskli bir bölge olarak belirlendi.

İklim Kırılganlık Endeksi, kullanıcıların ABD'deki her nüfus dairesi için sosyal, çevresel, ekonomik ve sağlık koşullarını keşfetmelerini sağlayan türünün ilk örneği bir haritalama aracı.

Pleasantville'de yaşayanlar yıllardır kirli hava, eksik kamu hizmetleri ve veri eksikliği gibi sorunlarla mücadele ediyor. Sharp, bu noktada kâr amacı gütmeyen kuruluşların erişim eksikliği nedeniyle gerçek verilere ulaşamadığını belirtiyor. İklim Kırılganlığı Endeksi'nin, çevresel koşulların etkilerini haritalayarak, kirliliğin kaynağını belirleyerek ve izin organlarına ek kirliliğin onaylanmaması gerektiğini göstererek topluluklar için önemli bir fark yaratabileceğini vurguluyor.

Environmental Defense Fund'da kıdemli sağlık bilimcisi Grace Tee Lewis, endeksin, , seçilmiş yetkililere ve kamu kurumlarına çevresel tehditlerle sosyal ve ekonomik politikalar arasındaki bağlantıları gösterme konusunda Sharp gibi toplum savunucularına yardımcı olabileceğini belirtiyor. Tee Lewis’e göre iklim, çevre ve mevcut eşitsizliklerin sistematik olarak toplulukları haklarından mahrum bıraktığı kesişme noktalarından bazılarının, dezavantaj döngüsünü kırmaya çalışmak için, öncelik verilen politikaların ön saflarında yer alması gerekiyor.  

Tee Lewis, İklim Kırılganlığı Endeksi'nin ilham kaynağının Çevre Koruma Ajansı'nın Çevresel Adalet Tarama ve Haritalama Aracı ile CalEnviroScreen gibi çeşitli çevre ve iklim verisi derleme araçları olduğunu ifade ediyor. Ancak, bu endeksi benzersiz kılanın, çok az araç tarafından benimsenen kapsamlı bir yaklaşım olduğunu belirtiyor. Endeks, bir topluluğun bir felaketten ne kadar etkilenebileceğini ve toparlanmasının ne kadar sürebileceğini belirleyen faktörleri değerlendirmek için kamu finansmanı ve politika unsurlarını hesaba katıyor.

Bu endeks, diğer araçlardan farklı olarak çevresel verileri, ırkçı politikaların mirası olan kasıtlı ayrımcılık gibi belirli verilerle bir araya getiriyor. Tee Lewis, bu tür verilerin eksikliği durumunda, insanların gerçek ihtiyaçlarına uygun finansman sağlamanın veya gerekli müdahaleleri gerçekleştirmenin zorluğunu vurguluyor. Bu nedenle, projenin ana hedeflerinden birinin, toplum kuruluşlarının çabalarını desteklemek olduğunu ve hangi çevresel veya sosyal faktörlerin dikkate alınması gerektiğini anlamak için sınırlı kaynaklara sahip yerlere ulaşabilmenin önemli olduğunu belirtiyor.

Tee Lewis ve ekibi, projenin başarılı olabilmesi için topluluklarla iş birliği yaparak, ihtiyaçları doğru bir şekilde anlamaya ve çözümler üretmeye odaklanıyor. Bu, endeks üzerinden elde edilen verilerin gerçek dünya sorunlarına yönelik etkili çözümleri destekleyebilmesi için kritik bir adım olarak görülüyor.

Sharp gibi toplum liderlerinin, endeks aracılığıyla çevresel adaletsizlikleri ve sağlık eşitsizliklerini kanıtlamalarına olanak tanımak, toplulukların yaşadıkları deneyimleri anlatmalarına ve politika yapıcılarına etkileşimde bulunmalarına yardımcı olabilir. İklim Kırılganlığı Endeksi, özellikle dezavantajlı topluluklara hizmet etmeyi amaçlayan bir adım olarak değerlendiriliyor. Sharp, endeksin, kirlilikten etkilenen sakinlere ayna görevi görmesini ve sağlık sorunlarının kaçınılmaz olduğu yanılgısına karşı bir bilinç yaratmasını umuyor. Bu, toplumların yaşadıkları zorluklarla yasama organındaki politikalar arasındaki uçurumu kapatma potansiyeli taşıyor.