Depremin ardından geçen 3 ay: Suriye’de altyapı çalışmaları ve istihdam

Türkiye'nin güneydoğusu ve Suriye'yi vuran iki yıkıcı depremin ve çok sayıda artçı sarsıntının üzerinden üç aydan fazla geçmesine rağmen milyonlarca kişi hâlâ insani yardıma ihtiyaç duyuyor. Depremler birçok aileyi derinden etkilerken halkı su, eğitim ve tıbbi bakım gibi temel hizmetlere erişimden mahrum bıraktı. Milyonlarca insan, hasar gören veya yıkılan evlerinde kalamazken geçici barınaklarda yaşamlarını sürmeye devam ediyor. Depremler temel altyapıda yaygın hasara neden olurken bölgedeki insanların refahını daha da tehlikeye attı.

Depremin ardından 3,5 ay sonra tahminen 1.6 milyon kişi hala çadır kentlerin dışında hasarlı evlerinin yanında, hizmetlere sınırlı veya hiç erişimi olmayan geçici barınaklarda yaşamını sürdürüyor. Depremden etkilenen bölgelerdeki çadır kentlerde ise resmi rakamlara göre yaklaşık 800.000 kişi yaşıyor. Çadır kentlerin dışındaki yerleşimlerdeki aileler hala barınak, eğitim, temel ev eşyaları ve iyileştirilmiş su ve temizlik hizmetlerine ihtiyaç duymakta.

Eğitim konusunda UNICEF, okulların onarımına yardımcı olmak için Türkiye’de Milli Eğitim Bakanlığı'na mali destek sağlayarak telafi dersleri ve sınav hazırlığı için yüzlerce çadırın kurulması ve prefabrik sınıfların oluşturulması gibi alanlarda yardım sağlıyor. Ancak UNICEF, en acil ihtiyaçları karşılamak ve temel hizmetler sunmak için Türkiye Hükümeti ve ortaklarıyla çalışmaya devam ederken, ailelerin aynı zamanda iyileşmek ve yaşamlarını yeniden inşa etmek için uzun vadeli desteklerin de altını çiziyor.

Özellikle istihdam faaliyetlerinin büyük ölçüde durduğu Türkiye ve Suriye şehirlerinde uluslararası kuruluşlar, hayatı yeniden inşa etmek üzerine birçok proje yürütüyor. Uluslararası Çalışma Örgütü (International Labor Organization – ILO) Suriye'nin Halep kentine yürüttüğü projede depremlerden etkilenen topluluk için insana yakışır işler yaratırken, hasar gören mahallelerdeki altyapıyı onarıyor.

Kentte ağır hasar gören mahallelerde güvenlik ve sağlığın yeniden tesis edilmesi için faaliyetlere başlandı. Saliheen ve Al-Fardos gibi hasarlı mahallelerde ILO'nun istihdam arttırma yaklaşımı kullanılarak, 100 vasıflı ve görece az vasıflı işçiye, güvenlik çalışanına ve grup liderine kısa vadeli düzgün işler sağlayan program aracılığıyla yaklaşık 5.200 günlük bir iş gücü oluşturuluyor.

İşçiler enkaz kaldırma, su kanalizasyon ve su şebekesi noktalarının onarım işleri ile yaya yürüyüş yollarının yenilenmesi dahil olmak üzere topluluk altyapı işlerinde çalışıyorlar. Proje, yerel ortaklar ve İtalyan sivil toplum kuruluşu olan Cooperazione Internazionale (COOPI) ile yakın iş birliği içinde devam ediyor.  

 Topluluk çalışmalarının başlaması, ILO'nun Suriye'deki deprem kurtarma desteği için önem arz ediyor. ILO Suriye Ülke Koordinatörü Tomoki Watanabe, etkilenen bölgelerde savunmasız insanlar için daha fazla ve daha iyi işler yaratmak için geçim kaynakları müdahalesinin arttırılmasına dikkat çekiyor. Çalışmalarda yoğunlukta olan inşaat işlerinde, iş güvenliği konusunda mühendisler için bir dizi eğitimleri sunuluyor. Ayrıca işçilere verilen ilk yardım eğitimi ve işin yürütülmesi için gerekli kişisel güvenlik talimatları özenle takip ediliyor.

İstihdam arttırma yaklaşımı, altyapıyı yenilerken toplumun geliri güvence altına almak için insanların geçim kaynaklarını destekleme yolları sunuyor. Ayrıca, gelecekteki doğal afet ve felaketlere karşı dayanıklılığı artırmak ve daha uzun vadeli insana yakışır iş teşvikinin önünü açmak için bireylerin ve toplumun beceri ve kapasitelerini geliştirmeye odaklanıyor.

Yakın tarihli bir ILO değerlendirmesine göre, Suriye'de tahminen 170.000 işçi depremler nedeniyle işini kaybetti ve geriye yaklaşık 154.000 hane ve 725.000'den fazla kişi doğrudan depremlerden etkilendi. Depremlerin ardından geçen üç aydan fazla sürede milyonlarca insan hala insani yardıma ihtiyaç duymakta. Uluslararası kuruluşlar, altyapı çalışmaları ve istihdam projeleri aracılığıyla depremden etkilenen topluluklara destek olmayı sürdürmekte. İstihdam artırma yaklaşımı, iş olanaklarını sağlamanın yanı sıra bireylerin becerilerini geliştirerek toplumun uzun vadeli dayanıklılığını artırmayı hedefliyor.

‍