Anasayfa

Tropikal orman kaybı hızlanıyor, ancak Endonezya ve Malezya’da ormansızlaşma neredeyse yok denecek kadar az

GFW verilerine göre, dünyanın en büyük palm yağı yetiştiren iki ülkesi olan Malezya ve Endonezya, birincil orman kaybı oranlarını rekor seviyelere yakın seviyelere düşürmeyi başardı.

3 Dakikalık Okuma
|
Net Sıfır ve Karbonsuzlaştırma
Biyoçeşitlilik ve Ekosistemler

Tropik bölgelerdeki ormansızlaşma, 2030'a kadar yapılması gereken küresel taahhüde rağmen kötüleşiyor. Küresel Orman İzleme'ye (Global Forest Watch,GFW) göre, 2022'de 4,1 milyon hektar tropikal birincil orman kayboldu ve bu da en yüksek salımlara neden olan ülkelerden olan Hindistan'ın toplam fosil yakıt kaynaklı salımlarına eşdeğer.Eski başkan Jair Bolsonaro liderliğindeyken Brezilya, küresel ormansızlaşmanın %43'ünü oluşturan en yüksek ormansızlaşma oranlarını yaşadı. Ancak, Lula da Silva yönetimindeki yeni Brezilya, 2030 yılına kadar korumaya yönelik düzenlemeleri geri getirmeyi ve sıfır ormansızlaşmaya ulaşmayı hedefliyor. Gana, Laos ve Filipinler’de de orman kaybında önemli artışlar gördü. 

Buna karşın güzel olaylar da olmuyor değil! GFW verilerine göre, dünyanın en büyük palm yağı yetiştiren iki ülkesi olan Malezya ve Endonezya, birincil orman kaybı oranlarını rekor seviyelere yakın seviyelere düşürmeyi başardı.

Özellikle Endonezya bu konuda çok büyük bir başarıya imza attı. Ülke, 2015-2017 ve 2020-2022 dönemleri arasında ormansızlaşmanın yüzde 64 oranında düştüğünü gördü ve bu, herhangi bir tropik ülkenin en hızlı düşüşü. Aynı zaman diliminde, Malezya'daki ormansızlaşma yüzde 57 oranında azaldı ve bu, tropik bölgelerdeki en keskin dördüncü düşüş oldu.

2022'de, dünyanın en büyük üçüncü tropikal orman alanına sahip olan Endonezya, 107.000 hektarlık birincil orman kaybetti ve bu, 2002'den bu yana temizlenen en küçük alan olurken, Malezya, her yıl aynı ormansızlaşma oranıyla yaklaşık 70.000 hektar kaybetti.

Endonezya'nın ormansızlaşmayı azaltmadaki başarısı, orman yangınlarını önleme ve izleme, turbalık ve mangrov rehabilitasyonu ve iklim koşulları konusundaki daha sıkı hükümet politikalarına bağlanıyor.Son yıllardaki yağışlı hava da, orman yangınlarını ve birincil orman kaybını en aza indirmeye yardımcı oldu.

Malezya ve Endonezya, orman kaybını azaltma çabaları nedeniyle Avrupa tedarik zincirlerine erişmelerine izin verilmesi gerektiğini savunarak, Avrupa Birliği'nin yeni yürürlüğe giren ormansızlaştırma yasasına (EUDR) karşı çıkmak için ormansızlaşmayı yavaşlatma konusundaki son başarılarını bir koz olarak kullanıyorlar.

Ormansızlaşmayı engellemenin maliyeti

BirdLife International'dan Dr. Lahiru Wijedasa'ya göre, ormanların korunması için sürdürülebilir finansman bulunamaması tropikal ormanlarınkaybının büyümesine neden oluyor. Bununla birlikte, gelişmekte olan ülkeler, ormanların korunması ve yoksulluğun azaltılması arasında tercih yapmak zorunda kalırkenü, zengin ülkeler sürdürülebilir kalkınma için yeterli desteği sağlamıyor. 

Ormanlarını korumak için Endonezya'ya ödeme yapacak olan Norveç gibi bazı sanayileşmiş ülkeler, gelişmekte olan tropik ülkeleri ormanları ayakta tutmanın onları kesmekten daha karlı olduğuna ikna etmeye çalışıyor. Neredeyse yirmi yıl önce ortaya çıkan Ormansızlaşma ve Bozulmadan Kaynaklanan Emisyonları Azaltma (REDD+) programı da aynı şeyi deniyor. Ancak Wijedasa, her iki durumda da vaat edilen finansmanın, ormanları başka kullanımlara dönüştürme ekonomisiyle rekabet edebilecek düzeyde gerçekleşmediğini söylüyor.

Bunun yanında Malezya ve Endonezya gibi ülkelerde de faaliyet gösteren ve şirketlerin ormanların korunmasına destek olarak salımlarını dengelemek için başvurduğu gönüllü karbon piyasalarının (VCM) güvenilirliği bir soru işareti. Ayrıca, karbon piyasalarında satılabilecek doğal alanların sınırlıolması, uzun vadeli sürdürülebilirlik konusunda endişeleri artırmakta. Mevcut durumda gelişmekte olan ülkelerin kendi iklim hedeflerine ulaşmak için doğaya dayalı çözümleri sürdürmeleri çok önemli. 

GFW raporu ayrıca, Güneydoğu Asya'da kes-yak tarımın (slash and burn farming) ve palm yağı üretimi gibi faaliyetlerin yol açtığı ormansızlaşmanın hava kirliliğini şiddetlendirdiğine ve bölgenin ormanlarını tehdit ettiğine dikkat çekiyor. Tropik ormanlar, karbon tutucular olarak hayati bir rol oynamakta ve milyonlarca insanın geçimini destekleyerek iklim değişikliğinin hafifletilmesi ve biyolojik çeşitliliğin korunması gibi konular nedeniyle çok büyük bir önem taşımakta.

S360'ta ortak değer yaratmayı odağımıza alarak günümüzün en önemli sürdürülebilirlik problemleri üzerine stratejik öneriler geliştiriyor, böylece kârı amaçla birleştiriyoruz.

Detaylı bilgi için kurumsal web sitemizi ziyaret edebilirsiniz: www.s360.com.tr

İlginizi çekebilecek diğer makaleler

3 Dakikalık Okuma
July 26, 2024

Veriler, geçtiğimiz 12 aylık dönemde sıcaklıkların sanayi öncesi dönem ortalamasının 1,5 derece üzerinde olduğunu gösteriyor

4 Dakikalık Okuma
July 26, 2024

Dünya Mülteciler Günü: Yenilikçi yaklaşımlar sürdürülebilir geçim kaynaklarının inşasına nasıl yardımcı olabilir?

2 Dakikalık Okuma
July 26, 2024

Kuşaklar arası liderlik iş dünyasını ve toplumu güçlendirebilir